Sevgili vatandaşlarım,

Çok sevgili kardeşlerim,

Hepinizi saygıyla, sevgiyle, hürmetle selamlıyor; Ramazan Bayramınızı en kalbi duygularımla kutluyorum.

Rabbimden, sevdiklerinizle beraber sağlık ve huzur içinde, daha nice Ramazanlara, daha nice Bayramlara ulaşmanızı diliyorum.

Hamd olsun, Ramazan ayımızı, dualarla, niyazlarla, ibadetlerle tamamlamış bulunuyoruz.

Allah, tuttuğunuz oruçları, yaptığınız ibadetleri kabul etsin.

Ramazan ayının feyzi, coşkusu ve rahmeti, kardeşlik ruhumuzun, dayanışma ve yardımlaşma geleneğimizin yenilenmesine, daha da canlanmasına vesile oluyor.

Ramazan sofraları, tarih boyunca bizler için yakınlarımız, yakınlarımız, kardeşlerimiz ve çevremizdekilerle kaynaşma vesilesi olmuştur.

Biz, öteden beri, İslam dünyasında her yere yetişmeye çalışan, her mazluma ulaşmak için gayret gösteren bir milletiz.

Gerek devlet olarak gerek millet olarak herkes gücü yettiğince yeryüzündeki kardeşlik iklimini yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.

Bizim inancımızda, medeniyet pratiğimizde bölüşenin, paylaşanın, yardımlaşanın malı eksilmez tam tersi artar.

Rahmet bölüştükçe katlanır…

Sevgiler, kardeşlikler birbirimizin elinden tuttukça büyür, gelişir, genişler.

Böyle bir inancın, böyle bir ümmetin ve milletin bir mensubu olduğumuz için ne kadar hamd etsek azdır.

Batının gelişmiş silahları, yüksek teknolojileri, ağır sanayileri var olabilir…

Fakat bu zenginliklerini koruyabilmek için elinden kanı eksik etmediğini de unutmayalım.

Mazlumun, mağdurun, yetimin ahını alarak kurulmuş bir düzen üstün olsa da makbul değildir, olamaz.

Bizim, zulüm ve şiddetle işimiz olamaz.

Bizim için esas olan, daha çok çalışarak, daha çok mücadele ederek, merhamet medeniyetini, irfan medeniyetini yeniden inşa etmektir.

Tüm mücadelemiz bunun için…

Sevgili kardeşlerim,

Geçen iki yıl boyunca hepimizi hırpalayan, yoran salgın illetinden nihayet kurtuluyoruz.

Salgın, küresel ekonomik ve siyasi kriz, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, küresel enflasyon, tüm dünya ile bizi de çok ciddi biçimde etkiledi.

Öyle anlaşılıyor ki bir süre daha etkilemeyi sürdürecek.

İnsanlık derin bir anlam krizi yaşıyor.

Değerlerin yıkıldığı, yok olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Önce hayatta kalma; yoğun bakıma düşmeden salgını atlatma kaygısı…

Akabinde savaş, enerji sıkıntısı ve yüksek fiyatlar nedeniyle bozulan ekonomik, toplumsal düzende yıkılmadan ayakta kalabilme çabası, toplumları, devletleri etkisine aldı.

En gelişmiş ülkelerin bir maskeye, dezenfektana bile muhtaç olduğu günlerden geçtik.

Şimdilerde bu krizler maalesef uzun süreli yeni bunalımları tetikleyecek.

Salgında yaşadığımız aşı milliyetçiliğine gün geçtikçe yenileri ekleniyor.

Enerji kaynaklarındaki arz yetersizliği, yüksek fiyatlar ülkeleri birbirine düşürmüş durumda.

Petrol, doğal gaz fiyatları savaş uzadıkça artıyor.

Buna gıda krizi de eklendi.

Pek çok ülke tüketimini karşılayamayacağı endişesiyle gıda stokluyor.

Üretici ülkeler gıda ihracatını kısıtlıyor ya da durduruyor.

Gıda ve enerjide zorlu yıllar maalesef tüm dünyayı etkileyecek.

Küresel enflasyondan, küresel ekonomiye bağlı olan biz de nasibimizi aldık.

Fiyatlar yükseldiği gibi, dünya konjonktürü yüzünden ne zaman rayına gireceği öngörülemiyor.

Fakat biz hükümet olarak gerekli tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz.

Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde sağlam bir finans sistemi, ekonomik yapı kurduğumuzdan krizi, kurumları sarsacak aşamaya gelmeden tutabiliyoruz.

Geçmişte en basit ekonomik sorunların devlet çarkını nasıl bozduğunu hepimiz yaşayarak gördük.

İnanıyorum ki salgın, savaş sona erdikçe enerji fiyatları yerli yerine oturacak.

Türkiye’de de enflasyonu dizginleyecek, AK Parti iktidarı olarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek ekonomik refahını oluşturduğumuz o güzel günlere yeniden döneceğiz.

Kimse meyus olmasın…

Kimse kaygılanmasın…

Boş arayışlara, maceracılara, kifayetsizliklerini her gün ispatlayan muhalefetin sözlerine kimse itibar etmesin.

Salgından savaşa, enerji ve gıda sıkıntısına kadar uzanan dünya konjonktüründe Türkiye’nin güçlü bir iktidara, tüm devletlerle konuşabilen güçlü bir lidere ihtiyacı var.

Cumhurbaşkanımız ve 20 yıllık iktidar deneyimiyle Türkiye bu imkana sahip.

20 yılda pek çok ekonomik sorun yaşadık, pek çok darbe girişimine maruz kaldık.

Ama istikrardan, huzur ve güvenden taviz vermedik.

Milletimizin bizi desteklemesinin temel nedeni işte bu siyasi ve ekonomik istikrar.

Kimsenin endişesi olmasın çok kısa sürede bu ara dönemi atlatacağız.

Birkaç yıldır unuttuğumuz Ramazan ve Bayram telaşını bu yıl çok canlı yaşıyoruz.

Maskelerin kalkmasıyla okullarda, parklarda çocuklar; çarşıda pazarda insanımız hayatı dolu dolu yaşamaya başladı.

Moral, umut, yaşama sevinci tüm kötülüklerin, olumsuzlukların, krizlerin üstesinden gelir.

Güzelliklerin, iyiliklerin, kardeşliğin çoğaldığı, güçlendiği bir döneme giriyoruz.

Ramazan ayında teneffüs ettiğimiz hoşgörüyü, sevgi atmosferini, dayanışma ruhunu tüm yıla yaymalıyız.

Biz farklılıklarıyla zenginleşen, güçlenen bir milletiz.

Sevgili kardeşlerim,

İstikrar, huzur ve güvenlik çağımızda çok önemli.

Bize sığınan mülteci kardeşlerimize evlerine dönecekleri güne kadar, şimdiye dek kusursuz götürdüğümüz yakınlığı lütfen devam ettirelim.

Komşuluğu, yardımlaşmayı, sohbeti, muhabbeti ihmal etmeyelim.

Gençlerimizle, çocuklarımızla ilgilenmeyi; ebeveynlerimizin rızasını kazanmayı, yaşlılarımıza ve yardıma muhtaç olanlara ihtimam göstermeyi unutmayalım.

Allah bizlere, milletçe hep birlikte daha nice bayramlar yaşamayı nasip eylesin.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin Ramazan Bayramını tebrik ediyor; sevdiklerinizle mutlu, huzurlu bir yıl geçirmenizi diliyorum.

Allah’a emanet olun.